Türk Ticaret Kanununda (TTK), anonim ve limited şirketlerin kurulması konusunda yapılan değişiklikler neticesinde iki şirket türü itibariyle vergisel açıdan avantaj ve dezavantajlar aşağıda özetlenmiştir:
ORTAK vYAPISI:
Limited şirketler de Anonim şirketler de artık tek ortaklı olarak kurulabilmektedirler. Ancak limited şirketlerde şirket ortağı sayısı maksimum 50 kişi ile sınırlandırılmış olmasına karşın anonim şirketlerde böyle bir sınırlama yoktur.
SERMAYE YAPISI:
Limited şirketler en az 10.000-TL. esas sermaye ile kurulabilir. A.Ş’ler ise en az 50.000-TL. esas sermaye ve 100.000-TL. kayıtlı sermaye ile kurulabilirler.
PAY DEVRİ:
Limited şirketlerde pay devrine ilişkin yazılı sözleşmenin hazırlanması ve bu Sözleşmenin noterce onaylanması, pay devrinin şirket genel kurulunca onaylanması, Pay devrinin ticaret siciline tescili ve pay devrinin şirket pay defterine kayıt edilmesi gerekmektedir.
A.Ş’lerde ise, pay devrinin noterden onaylanmasına gerek yoktur. Ortak sahip olduğu hisseyi devretmek istediğinde (ana sözleşmede aksine bir hüküm yoksa) hisse devri sözleşmesi ile devredebilir. Hisseler karşılığında hisse senedi basılmış veya geçici ilmühaber çıkartılmış ise bunlar ciro edilerek devredilebilir. Noter huzurunda devir şart değildir. Devirler ticaret siciline tescil edilmez.
KAMU BORÇLARINDAN SORUMLULUK:
Limited şirketlerde ortağın kamu borçlarından sorumluluğu vardır. Ortak, şirketin Vergi ve SGK primi borçları gibi borçlarının tahsil edilemeyen kısmından tüm malvarlığıyla sorumludur. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 35. Maddesi'ne göre; Ltd'den tahsil edilemeyen ya da tahsil edilemeyeceği anlaşılan kamu borçları için şirket ortakları sermaye payı oranları ölçüsünde sorumlu tutulurlar.
A.Ş’lerde ortağın kamu borçlarından sorumluluğu yoktur. A.Ş’lerde ortağın vergi, SGK ve şirketin diğer borçlarından dolayı hiçbir sorumluluğu yoktur. Tek sorumluluğu taahhüt ettiği sermaye borcunu ödemesidir. Ortaklar sadece şirkete koymayı taahhüt ettikleri sermaye miktarı ile şirkete karşı sorumlu olurlar. Sermaye borcunu ödeyen ortağın kamu borcu dahil hiçbir borçtan sorumluluğu bulunmamaktadır.
ŞİRKET PAYLARININ DEVRİ HALİNDE VERGİSEL DURUM:
Limited Şirketlerde şirket payları kaç yıl sonra satılırsa satılsın elde edilen kazanç gelir vergisine tabidir. Muafiyet söz konusu değildir.
Anonim şirketlerde ise şirket pay satışlarında hisse senedinin bastırılmış olması veya geçici ilmühaber belgesi olması koşuluyla, payın (hisse senedinin bastırıldığı veya geçici ilmühaber belgesinin çıkarıldığı tarihten itibaren) 2 (iki) yıldan fazla elde tutulup satılması halinde değer artış kazancı hesaplanmaz. Yani vergileme yapılmaz.
HALKA AÇILMA VE TAHVİL ÇIKARMA:
Limited şirketler halka açılamayacakları gibi tahvil de ihraç edemezler. Ancak A.Ş’ler bu iki imkandan da yararlanabilirler.
Yukarıda yaplan açıklamaların yanı sıra limited şirket ve A.Ş’lerin bir çok ortak (kâr payı avansı dağıtılması, intifa senedi çıkarabilme, bağımsız denetime tabi olma) ve ayrı yanları daha vardır.
Yapılan kıyaslamalardan görüldüğü üzere özellikle şirket paylarının vergisiz olarak ve kolayca devredilebilmesi ile kamu borçlarından sınırlı bir şekilde sorumlu olunması gibi hususlar bakımından anonim şirketin daha avantajlı olduğu söylenebilir.